Cumhuriyet Halk Partisi Konak İlçe
Başkanlığı, bünyesinde kurduğu Kent Kültürü ve Kentlilik Bilinci Çalışma Grubu
toplantılarına devam ediyor. CHP Konak İlçe Başkanlığı Aydın Erten Toplantı
Salonu’nda gerçekleşen toplantıya İzmir’in kent araştırmacıları Orhan Beşikçi,
Abdülkadir Hazman, İlhan Pınar ve Haluk Işık katıldı. Çalışma Grubu Başkanı
Çağrı Gruşçu, toplantıya katılım ve katkılarından dolayı konuşmacılara teşekkür
etti.

Kayyum
yönetimin atanmasına kadar geçen sürede görevini sürdüren ilçe başkanı Nilüfer
Akyüz’e kent kültürüne yönelik parti içinde yaptığı özverili çalışmalar ve
çalışma grubunun kurulmasına öncülük ettiği için teşekkür eden Çalışma Grubu
Başkanı Çağrı Gruşçu “çalışma grubumuz kentin fiziksel, kültürel ve
sürdürülebilir dönüşümünü gerçekleştirmek maksadıyla kentlilerin kolektif
bellek oluşumunu ve kent kültürünü sağlayarak kentin planlama, yönetme ve
denetleme süreçlerine aktif katılımını ve kentsel yaşam çevresine sahip
çıkmasını hedeflemektedir. Bu nedenle yaşadığı kenti tanıyan, çevreye saygılı
ve duyarlı, kentin kültürel ve tarihsel mirasına sahip çıkan, bilinçli ve
aidiyet bağı güçlü kentliler yaratmayı ön koşul olarak kabul ederek
çalışmalarımıza hareket katacağız. Bundan sonraki süreçte de hemşehrilerimizle
birlikte çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” diye konuştu.

Toplantıya
katılan İzmir araştırmacısı ve yazar Abdülkadir Hazman ise, Damlacık bölgesiyle
ilgili yeterli bilgi sahibi olmak ve kentli olarak sorumluluk üstlenmenin çok
önemli olduğunu vurgulayarak “Kenti ben dilinden çıkararak biz diliyle
tanımlamalıyız. Ancak, biz demeyi öğrenmediğimiz müddetçe kentlilik bilinci
gelişmez. Yapılan işlerden belediye başkanı, vali veya kent yöneticilerini
sorumlu tutuyoruz da kendimiz aynı sorumluluğu taşıyor muyuz? Kentli olarak
bilgi edinme hakkımızı kullanıyor muyuz? Sosyal belediyecilik, insanların
ihtiyacına karşılık gelebilecek çalışmaların yapılmasını gerektirir. Mahallede
bir sinema yok, tiyatro etkinliği yok ise sosyal belediyecilikten bahsedebilir
miyiz? Hatırlarsınız; fuarda bir trenimiz vardı. İşte sosyal belediyecilik o
trene sahip çıkmaktır, onu korumak, kollamaktır ve geleceğe taşımaktır.”
şeklinde konuştu.
Kent
araştırmacısı ve yazar İlhan Pınar ise, kent kültürü ve kentlilik bilinci
kavramının 90’lı yıllarda hayatımıza girdiğini ifade ederek İzmir’in 70li yılarda
da kent olduğunu ancak 90’lı yıllarla birlikte yeni bir sürecin başlayarak kent
sorunlarının artmaya başladığını belirtti. Pınar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kente dönük bu sorunun bu kavramlaştırmanın bir tanımı olmalı. İzmir’in
toplumsal, tarihsel ve kültürel varlığını harcadık. İzmir ile ilgili bin tane
kitap yazılmış ve yayınlanmışsa bile İzmirliler bu kitapları dahi tüketemiyor.
Çok güzel bir söz var: “Yaşadıkları kentin tarihini bilmeyenler o kenti sadece
tüketeceklerdir.” Biz de bugüne kadar hep tükettik. İzmirlinin bir kent bellek
haritası ne yazık ki yok. Bakın, 1317 yılında Karamanoğlu Mehmet Bey, İzmir’i
fethetti ve üç yıl sonra bu fethin yedi yüzüncü yılı olacak. Peki, bunu kim
biliyor? Kentli olmanın envanteri, dokümanıdır bunlar ve bir an önce
kaynaklarda yerini almalıdır.”

Toplantının
ardından Çalışma Grubu Başkanı Çağrı Gruşçu, toplantıya katılan konuşmacılara
ve üyelere teşekkür ederken, çalışma grubu ile siyasetin kente bakış açısını
değiştirecek, yeni bir kent algısını ve yaklaşımını yaratacak bir model uygulaması
oluşturmaya çalıştıklarını ifade etti.
0 Comments:
Yorum Gönder